İZMİR HİKAYELERİ ESTORIAS de İZMİR

$32,00

Albert Contente’nin bu külliyatta yer alan ve hatıralarından oluşan 32 hikayesinin okuyucuya sunulması kültür zenginliğimizin korunması açısından çok önemlidir. Bu hikayelerin en belirgin özelliği anlatıldıkları dildir.

Durumu: 50 adet stokta

Albert Contente’nin bu külliyatta yer alan ve hatıralarından oluşan 32 hikayesinin okuyucuya sunulması kültür zenginliğimizin korunması açısından çok önemlidir. Bu hikayelerin en belirgin özelliği anlatıldıkları dildir. Judeo-Espanyol dili (ya da daha yaygın olarak tanındığı ismi olan Ladino) Türkiye’deki 15’nci yüzyılın sonunda İspanyol Enkizisyonu tarafından kovulan ve Osmanlı devleti tarafından buyur edilen Sefarad (İspanyol) Yahudilerinin dilidir. Osmanlı İmparatorluğuna yerleşen İspanyol Yahudileri İber yarımadasının değişik bölgelerinden geldikleri için o bölgelerde konuşulan diyalektleri de beraberlerinde getirdiler ve bütün bu farklı diyalektler Osmanlı İmparatorluğuna yerleştiklerinde karıştı ve böylece Ladino ya da Judeo-Espanyol (Türkçede Yahudice) doğdu. Bu durumda rahatlıkla Ladino’nun bir Osmanlı dili olduğunu söyleyebiliriz ve bugün bu dili az da olsa anlayıp konuşabilen her kişinin, dünyanın neresinde olursa olsun, Osmanlı İmparatorluğunda yaşamış olan ataları vardır.

Ladino bugün “tehlike altındaki diller”den biridir. 530 yıl ayakta kalmayı başardıktan sonra unutulmaya yüz tutmuş olması bu hikâye koleksyonunun değerini iki kat arttırmaktadır. Bu hikayeler gelecek kuşaklara iletilerek kültür zenginliğimizi korumaya yardımcı olacaklardır.

Bu hikayelerin aynı zamanda sözlü tarih açısından değerleri de vardır. Sn. Contente’nin bir yüzyıla yakın hayatı bizlere yıllar önce günlük hayatın nasıl olduğuna dair değerli bilgiler vermektedir. O yıllarda gelişmiş teknoloji yokken, hayatı kolaylaştıran makineler yokken ama buna karşın güçlü bir cemaat hissi ve birlikte yaşama sanatı varken yaşamın zor ama güçlü dostluklarla dolu olduğunu öğreniyoruz.

Hikayeler aynı zamanda Sefarad Yahudilerinde gelenek olan espri gücü ile dolular. Sefarad espri gücü keskin, komik ve çok eğlencelidir. Bu tip espri ile dolu anlatıma çoğu Sefarad Yahudi’sinde rastlamak mümkündür. Onun için de bu hikayeler son derece eğlenceli. Sayın Contente sadece bir anlatıcı değil aynı zamanda yetenekli bir karikatürist. Hikayeler esprili ve komik karikatürlerle bezenmiş. Bu da yazılı anlatıma büyük değer katmakta. Görsellerle birlikte hikayeler çok daha fazla güçleniyor. Bu görseller hem Sefarad kültürünü koruyor hem de tarihi değerleri var. O zamanın yaşamını, şahsiyetlerini görmek mümkün oluyor.

Kitabın sonuna geldiğinizde, “Keşke daha olsaydı” hissi ile kalıyorsunuz ve o zamanlar hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsunuz. İşte bu yüzden, anlamlı bir Sefarad ifade ile yazımı tamamlamak istiyorum: “Ke estas estorias tengan munchas ermanas” (bu hikayelerin birçok kardeşi olsun) yani daha birçok hikâye doğsun.

(Önsöz yazısından) Karen Gerson Şarhon, koordinatör,

Istanbul Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi